22534393381_733dd88ddd_z

Çocukluğumda annem ve babam ile çıktığımız bir pazar çarşısı gezmesinde annem fasulye , nohut, buğday ve kayısıyı bir arada bolca alıyorsa beni inanılmaz bir heyecan sarıyordu. Çünkü bu her gün kapımızın çalınıp bir komşumuzun bize bir kase içinde çok lezzetli bir tatlı getirmesi ve kısa süre içinde aynı şeyi bizim yapmamız demekti.

Annemin yaptığı ‘Aşure’yi dağıtmak ayrı bir eğlenceydi benim için . Genellikle lojmanın bahçesinde  en sevdiğim arkadaşım ile oyun oynuyor olurdum ve annem seslenirdi , bir tepsi içindeki kase kase aşureyi dağıtmam için . Yanımda mutlaka bir arkadaşımla kapı kapı dolaşıp komşularımıza aşure verirdik ve karşılığında gofret , çikolata , şeker ve anneme çok selam alıp dönerdik.

Büyüdükçe ‘Aşure’nin anlamı daha çok arttı. Aşurenin özel bir ayın tatlısı olduğunu öğrendim ; hicri takvime göre ilk ayın Muharrem yani ‘aşure ayı ‘ olduğunu bu ayın 10. gününün ‘Aşure Günü ‘ olduğunu öğrendim annemden .

Ve birde her yıl yaptığım harika bir aşure tarifi öğrendim annemden .

21902043533_a14bed5ed5_z

Aşure ne kadar iyi yaparsanız yapın herkese aynı anda çok sevdiremeyeceğiniz bir tatlı kesinlikle . Siz bu işte ne kadar iyi olursanız olun her zaman en iyisi ‘annenizin ‘ yaptığıdır, onun ‘gizli’ tarifidir. Çünkü o tam sizin sevdiğiniz gibi yapar . Fasulye sevmiyorsanız fasulyesi az, kayısıya bayılıyorsanız kayısısı bol , sulu seviyorsanız sulu , çok tatlı seviyorsanız bol şekerli …

Benim içinde halen annemin tarifi en iyisi 🙂 Bol malzemeli ,yoğun, hafif tatlı ve puding kıvamında . ‘Aaaa işte bende tam öyle bir tarif arıyorum’ diyenler için annemden öğrendiğim tarifimi paylaşmak istedim . Ama öncesinde  İlhan Eksen’in ‘Çok kültürlü İstanbul Mutfağı’ kitabında okuduğum  aşure ile ilgili kısacık bilgiyi yazmak istedim ;

^^Aşure’nin adı Arapça da 10 sayısı anlamına gelen ‘Aşere”den geliyor. Ve inanışa göre büyük tufanda Nuh Peygamber ve yanındakiler gemiden 10 Muharrem’de çıkmışlar . Karınlarını doyurmak için de geride arta kalan malzemeler ile yemek pişirmişler . Tatlıyla tuzlu karışmış ama ortaya çok lezzetli bir şey çıkmış.

Ve Aşure’yi sadece müslümanlar değil Ermeniler ve Rumlarda pişiriyorlar. Ermenilerde sadece Noel’de  ve büyük perhiz döneminde pişerken Rumlarda sadece cenazelerde yapılıp dağıtılırmış. Ermenilerde ‘Noel’ zamanında pişirilen aşurenin buğdayı bir gece önceden pişirilir , ocaktan alındıktan sonra ‘gelin ‘ gibi beyaz  bezlere , örtülere sarılırmış sıkıca ve evin baş köşesine konulurmuş. Özellikle evde gelin olacak kızların kıyafetlerini tencerenin üzerine koyarlarmış . (Burada asıl amaç iyice pişen buğdayın soğumasını geciktirerek özünü tamamen suya vermesini sağlamakmış) . ^^

Bir zamanlar kardeş gibi yaşadığımız Ermeniler ve Rumlar ile benzer adetlere sahip olmak ne güzel. Bizim Aşure adetlerimizden biri de bekar kızı olan evin mutlaka Aşure pişirip dağıtmasıymış , aşureyide evin bekar kızı kapı kapı dolaşıp dağıtırmış.Bu konu komşuya ‘evlenecek çağda kızımız var ‘ demekmiş .

Şimdi aşure dağıtacak komşumuz bile yok bir çoğumuzun . ( Büyük şehirler , çok katlı çok haneli binalar , yaşam koşturmacası, falan falan 🙁  )

Yine de her yıl yapılsın aşureler , kazan kazan pişsin . Minik bir tencerede sadece eşe dosta olsa bile kaynasın ki adetlerimiz unutulmasın . Bir ülkenin , bir milletin temel taşları bence örf , adet ve gelenekler …

Ve bu kadar uzun muhabbetin sonunda benim tarifim ;

Malzemeler

22335292550_6aff77a90b_z

– 250 gr  buğday

– 1 çay bardağı  pirinç

– 1 su bardağı  nohut

– 1 su bardağı kuru fasulye

– 1 su bardağı kuru bakla

– 10 adet kuru kayısı

– 7 – 8 adet kuru incir

– 1 su bardağı kuru üzüm

–  1/2 su bardağı siyah üzüm

– 1 kg toz şeker

– 3 çorba kaşığı pekmez

– 1 portakalın kabuğu

– 4-5 adet karanfil

– 2 adet çubuk Tarçın

– 4 adet elma

Nohut , kuru fasulye ve baklayı ayrı kaplarda 1 gece önceden ıslatıyoruz . Buğdayı yıkayıp üzerini 2, 3 parmak geçecek kadar su ile kısık ateşte haşlıyoruz. Ateşten aldıktan sonra yoğurt mayalar gibi bir bez ile sarıp bir gece bırakıyoruz. (Bu okuduğum kitaptan tüyo, ilk defa bu yıl yaptım )

Nohut , kuru fasulye ve baklayı ayrı ayrı pişiriyoruz. Temiz suyu çıkana kadar güzelce yıkadığımız pirinçlerimizi ayrı bir tencerede haşlıyoruz. Bu malzemelerin hepsi piştiği zaman buğdayımıza nohut ve fasulyeyi suyunu süzerek , bakla ve pirinci suyu ile ekliyoruz. Bu karışıma 1 kg toz şekeri ve 3 kaşık pekmezimizi ekleyip ağır ağır , arada karıştırarak pişiriyoruz.

Ayrı bir tencerede minik minik küp şeklinde  doğradığımız kuru üzüm , incir , kayısı ve elmayı kısık ateşte  kaynamaya bırakıyoruz. Ayrı cezveler  içinde portakal kabuklarımızı ve siyah üzümlerimizi ,suyunu 2 ya da 3 defa süzerek kaynattıktan sonra bu karışıma ekliyoruz .

Daha sonra bu kuru meyve karışımını buğdaylı karışımımıza ekleyip içine karanfil ve çubuk tarçını ekleyerek biraz daha kaynattıktan sonra altını kapatıyoruz. Bu arada tadına bakarak şeker oranını kendi damak tadınıza göre ayarlayabilirsiniz. Daha sulu bir kıvamda istiyorsanız kaynamış su ekleyerek biraz daha kaynatabilirsiniz.

22336416649_e7abe1d76a_z

* Ben acı tat bırakmaması için karanfil ve çubuk tarçını Aşuremin altını kapatmaya yakın ekliyorum . Karanfili minik çay demleme toplarının içine koyarak bırakıyorum.

* Elma aşureyi çok daha lezzetli yapıyor . Hatta benim için malzeme listesinin yıldızı elma .Bu yüzden bol bol koyuyorum .

 

* Aşuremi yaptıktan sonra NeoMutfak Esra’cımdan öğrendiğim 2 ufak öneri var ; aşure pişerken çubuk vanilya atmış, eminim enfes kokmuştur. Bir sonra ki aşuremde mutlaka deneyeceğim ve onunda yeni öğrendiği diğer öneri ; aşurenin altını kapattıktan sonra içine dövülmüş damla sakızı atıyorlarmış bazı yörelerde, mutlaka bunuda denemeli.

* Gaziantep’te aşurenin üzeri süslenirken’Mayana’ dedikleri  dövülmüş  rezene serperlermiş. Dövülmüş rezene , aşurenin içinde bulunan gaz yapıcı malzemelerin bu etkisini azaltırmış.

22509762242_c470528987_z

Devamlı dolup boşalan tabaklarımız, aşure kaselerimiz olması dileğiyle . Sevgiyle …

(Visited 644 times, 1 visits today)
Yazar

İşte bunlar hep can sıkıntısı

12 Yorum Var

  1. aşure harika görnüyo canım ellerine sağlık benim de en sevdiğim tatlıdır aşure her yıl dört gözle bekliyorum aşure ayının gelmesini yazını okucunca benimde çocukluğum geldi aklıma annem aşure yapmakta biraz geçicince komşudan gelen bi tabak aşurenin başında kavga ederdik üç kardeş 🙂

  2. Ellerine sağlık Can’ım. Şu damla sakızı fikri hoşuma gitti. Kesinlikle denemeli.

  3. Her yerden saldırı altındayım. Burdan da vurdunuz :-p
    Böyle söylüyorum ya sonradan da bi vicdan yaptım, Esra (Neomutfak) bana getirecekti biliyor musun,ona da dert oldu, buluşma zamanı ayarlayamadık.
    Elma aşurede fark yaratıyor bence de, şu önümüzdeki çok tatil günlerinden birinde belki yaparım, yani inşallah. Ellerine sağlık!

  4. Çok severim ben de aşureyi. Annem yapmaz pek teyzem yapar daha çok, çok da güzel yapar. Bu sene her zamankinden daha çok özledim. Ben de çok taşıdım zamanında komşulara aşure, onun da keyfi çok başkaydı. Şimdi etrafta böyle alış verişler pek yok, olan yerler de daha çok, küçük yerler. Keşke daha fazla kıymet bilebilsek. Bu sene çok istedim yapmak ama cesaret edemedim, veren kimse de olmadı. Zamansız buluyorum ben aşureyi, yani canım istediği çok an oluyor, muharrem ayını beklemek de zor geliyor açıkçası. Bir defa deneyeceğim korkarak da olsa, malzemelerimi toparlayayım bakayım. Fotoğraflar çok çekici yine her zamanki gibi, enfes de görünüyor. Elmanın harika bir tat verdiğini duymuştum ama hiç denemedim, hemen not alayım, umarım başarabilirim:)
    Afiyetler olsun.
    Sevgiler

    • Ben Cezayir’de yapan olur diye tahmin ediyordum 🙁 keşke sana ulaştırabilme şansım olsa ne güzel olurdu . Daha attığım kartlar bile (biri İtalyadan 3 tane ) ulaşmıyorken … Bencede zamansız aşure, çok canım istediğinde kalkar yaparım ben , ya da böyle bir davet sofrası varsa hemen hazırlarım . Elmayı mutlaka dene yaptığın zaman , sveceğine eminim 🙂

      • Yaa kartların hiç biri gelmedi ya acaba adres mi yanlış. Bi kontrol mü etsek. Gelen postacıya hep soruyorum ama yok, çok da zaman oldu. Üzülüyorum:( Aşure yapılıyor burada ama getiren hiç olmadı henüz. Artık Türkiye’de yerim inşallah seneye:) Sevgiler çok

  5. Bilgilendirme için teşekkürler Serra`cım.
    Aşureyi çok sevsem de evdekiler yemiyor ve ben de pişirmiyorum. Kendim yapıp dağıtayım diyorum ama o konuda da son derece tembelim.
    En iyi aşure yazdığın gibi anne aşuresi. Ellerine sağlık senin de:)

    • Teşekkür ederim Semi’cim , senden yorum geldiğini görünce bi fazla fazla seviniyorum sanki 🙂

  6. Elinin lezzeti kim bilir nasıl geçmiş Serra’cığım.

    Tarifte bakla ilgimi çekti , bir daha ki sefere deneyeceğim. Ben de gül suyu ve çok az süt ekliyorum. Ama en çok bademi yakıştırıyorum. Umarım bir gün tadarsın. Tadarım…

    • bakla çok güzel bir lezzet veriyor , sanki içindede badem varmış gibi 🙂 sütü bir iki kişiden duydum ama hiç denemdim bende onu merak ettim şimdi 🙂 gülsuyu çok yakışıyor aşureye ama benim elimin ayarı olmadığı içn bu defa aşurem buram buram gül kokuyor 🙂

  7. Serrammm canımın içi yine kokusu burnuma geldi yüreğine ellerine sağlık.

tugbatekeli için bir cevap yazınCevabı iptal et