Okuma yazmaya başladığımdan beri günlük tutuyorum . O zamanlar babamın getirdiği ajandalara yazardım ; ‘Sevgili günlük , sabah uyandım ve dişlerimi fırçaladım …’ diye başlayan cümleler büyüdü büyüdü ve sonra ‘ O gün ablam geldi , cuma pazarına gidelim mi derken kendimi doğumhanede buldum ‘a bıraktı .
Blog yazmakta benim için bir nevi günlük tabi ama kaleme kağıda sarılarak yazmak başka . Defterler dolusu anıyı biriktirmek bambaşka . Çizimlerin vasatlığına , Fas’ta çiğnediğim sakızın kabını bile atmayıp deftere yapıştırmama bakmadan çizim günlüğümü sanal günlüğümde paylaşmak istedim . Veee bundan sonra her ay kötünün biraz iyisi çizimlerim ve defterim buradayız 🙂
Ve mayıs ayının neredeyse yarısını kaplayan Fas gezimiz .Gitmeden önce çok çalıştım ;
Uçağa bindiğimiz andan sonra resimler hep uçakta ,5 dakikalık molalarda , arabada , otobüste , kahvaltı masasında ….
Şimdi değilse bile yıllar sonra açıp bu deftere bakmak çok keyifli oluyor . Mısır gezi defterimden biliyorum . (Firdevs teyzecim bu yazıyı da okuyorsan hatırlarsın o defterimi 🙂 ) Müzeye fotoğraf makinası sokmak yasaktı , gördüğüm bir çok şeyi çizmiştim .Şimdi açıp bakınca mutlu oluyorum . Tıpkı bunları çizerken ve sakız ambalajını bile saklarken mutlu olduğum gibi .
Kendine ve buseye böyle bir miras bırakmak muhteşem! Nane çayını ilk yazdığından beri çok merak ediyorum, kaktüs de nasıl bir hatıra! ! O fotografinın çekilmesine kiyilamayan eserler yagmalanmis diye duyunca ne kadar uzulmustum… ben pek yorum yazmıyorum çünkü boyle havada uçuşan unlemler ve bol bol 3 nokta oluyor illa ki :))
Tamam tamam! Bu kadarı da yeter artık, seni defterden siliyorum. Yoksun artık benim için. Sen,insanın “allaaam ne kadar da boş beleş bi kişiliğim,hiçbir halta yaradığım yok,üstelik de beceriksizim” düşüncelerini körüklüyorsun. (Bu pesimist yanım)
Sen insanın ufkunu genişleten, belki de içinde gizli kalmış bir yönünün açığa çıkmasına sebep olan, ilham kaynağı, binbir marifet bir arkadaşsın. İyi ki varsın! (bu da optimist yanım; seç-beğen-al.)
1-merak ediyorum 7 mayıs’ta adım geçiyor mu? Benim için de harika bir geceydi.
2-tişört sanırım Twitteki,large bedenini yana yakıla aradığım Japon balıklı tişört. Bedenimin büyük oluşuna lanet ettim. Ama balıklar çok güzel değil miydi?
3-çok vahim olaylar yaşadığımdan mütevellit günlük yazmayı ve mektuplaşmayı çok kat-i bir şekilde bırakmıştım. Blog yazmayı da çat diye bıraktım. Şimdi bu yazıyı okuyunca tüm yazma dürtüm depreşti. Sanırım kendimi senin yazılarına yorum yaparken tatmin ediyorum.
4-kaktüsler ve hatta devasa boyutlardaki kaktüsler beni Fas’a çekebilecek ayrıntılardan biriymiş meğerse. O avluları, renkli evleri ve kaktüsleri görmek için bile gidilir. (Bir haftada 5 kaktüs daha aldım. Keşke öldürmemeyi de becerebilsem.)1
Yaa Gamze nasıl güldürdün beni 🙂 Optimist yanını seveyim senin 😀 lütfen karşı komşun ol lütfen , ya da köye beraber taşınalım . Bir gün keşfedilirsem kesinlikle senin benim menajerim olman gerekiyor . Harika iş çıkarırsın . Ben sadece böyle ‘can sıkıntısı İşleri’nde başarılıyım birazcık , sadece birazcık , Emin ol resimde iyi biri benim çizimleri görüp anında kapatmıştır , yaptığı işten soğumasın diye 🙂
şimdi sorularını madde madde cevaplıyorum ;
1 – tabii ki si de geçiyor iyi bak , ekranı felan büyüt bişi yap ya da görüşmemizi bekle . defter hep yanımda .
2- Dikkatine hayran kaldım , ben o tişört bende olsa bile onu kast ettiğini anlamam . Ve evet tişört harika , süper di mi . Ben bedeni olsa bile yaklaşmadım , 1 yıkamada ağzı burnu eğilen tişörte 129 tl ( ya da onun gibi bişi ) istemek ne demek . ayıp . 🙂
3-O olayları senden dinlemeliyim . emin ol her genç kızın ergenlikte başına gelmiştir 🙂 Hayır sen tekrar yazmalısın .
4- yaa Fas’a her türlü gidilir emin ol . Mehmet ‘te sonradan ‘İyi ki dedi ‘ . ben sana cevap yazana kadar Fas kaktüsü uyandı . Büyüdüğü zaman sana böleceğim 🙂
Gerçekten şu üstteki arkadaşın yorumuna katılıyorum. Senin yazılarını okudukça hem kıskanıyorum ve kendimi eksik hissediyorum hemde seni örnek alıp kendimce hayatımı daha dolu yaşamaya özeniyorum. İyiki tanımışım seni.
Hepimizin farklı yetenekleri var : bende tam beli lastikli eteğin altını eğri gittiğimde senin kot ceket ya da trençkot yazını falan okuyup makinamı kırmak istiyorum 🙂
Senin kadar çizip boyayabilsem daha ne isterim:) Çok güzel bir şey yapıyorsun, ben sadece gezip gördüğümüz yerleri, biletleri, broşürleri dosyalıyorum, o da bir işe yaramıyor ya neyse:) Fotoğraflar en büyük yaram, hepsi bilgisayarda. Bastırıp albüm yapamamak kanayan yaram.
Defterlerinde Banksy gördüm, ne hoş bir kart olmuş.
9 Yorum Var
ne yapsan hep güzel Serra. Yazılarını merakla beklediklerimdensin, en neşesinden en kıymetlisinden.
sevgiler
Yaaa Yağmur , nasıl şımarıyorum anlatamam 🙂
Kendine ve buseye böyle bir miras bırakmak muhteşem! Nane çayını ilk yazdığından beri çok merak ediyorum, kaktüs de nasıl bir hatıra! ! O fotografinın çekilmesine kiyilamayan eserler yagmalanmis diye duyunca ne kadar uzulmustum… ben pek yorum yazmıyorum çünkü boyle havada uçuşan unlemler ve bol bol 3 nokta oluyor illa ki :))
Şu an bu cevabı nane çayı eşliğinde yazıyorum 🙂 . Mutlaka bana gelmelisiniz en kısa zamanda 🙂
Tamam tamam! Bu kadarı da yeter artık, seni defterden siliyorum. Yoksun artık benim için. Sen,insanın “allaaam ne kadar da boş beleş bi kişiliğim,hiçbir halta yaradığım yok,üstelik de beceriksizim” düşüncelerini körüklüyorsun. (Bu pesimist yanım)
Sen insanın ufkunu genişleten, belki de içinde gizli kalmış bir yönünün açığa çıkmasına sebep olan, ilham kaynağı, binbir marifet bir arkadaşsın. İyi ki varsın! (bu da optimist yanım; seç-beğen-al.)
1-merak ediyorum 7 mayıs’ta adım geçiyor mu? Benim için de harika bir geceydi.
2-tişört sanırım Twitteki,large bedenini yana yakıla aradığım Japon balıklı tişört. Bedenimin büyük oluşuna lanet ettim. Ama balıklar çok güzel değil miydi?
3-çok vahim olaylar yaşadığımdan mütevellit günlük yazmayı ve mektuplaşmayı çok kat-i bir şekilde bırakmıştım. Blog yazmayı da çat diye bıraktım. Şimdi bu yazıyı okuyunca tüm yazma dürtüm depreşti. Sanırım kendimi senin yazılarına yorum yaparken tatmin ediyorum.
4-kaktüsler ve hatta devasa boyutlardaki kaktüsler beni Fas’a çekebilecek ayrıntılardan biriymiş meğerse. O avluları, renkli evleri ve kaktüsleri görmek için bile gidilir. (Bir haftada 5 kaktüs daha aldım. Keşke öldürmemeyi de becerebilsem.)1
Yaa Gamze nasıl güldürdün beni 🙂 Optimist yanını seveyim senin 😀 lütfen karşı komşun ol lütfen , ya da köye beraber taşınalım . Bir gün keşfedilirsem kesinlikle senin benim menajerim olman gerekiyor . Harika iş çıkarırsın . Ben sadece böyle ‘can sıkıntısı İşleri’nde başarılıyım birazcık , sadece birazcık , Emin ol resimde iyi biri benim çizimleri görüp anında kapatmıştır , yaptığı işten soğumasın diye 🙂
şimdi sorularını madde madde cevaplıyorum ;
1 – tabii ki si de geçiyor iyi bak , ekranı felan büyüt bişi yap ya da görüşmemizi bekle . defter hep yanımda .
2- Dikkatine hayran kaldım , ben o tişört bende olsa bile onu kast ettiğini anlamam . Ve evet tişört harika , süper di mi . Ben bedeni olsa bile yaklaşmadım , 1 yıkamada ağzı burnu eğilen tişörte 129 tl ( ya da onun gibi bişi ) istemek ne demek . ayıp . 🙂
3-O olayları senden dinlemeliyim . emin ol her genç kızın ergenlikte başına gelmiştir 🙂 Hayır sen tekrar yazmalısın .
4- yaa Fas’a her türlü gidilir emin ol . Mehmet ‘te sonradan ‘İyi ki dedi ‘ . ben sana cevap yazana kadar Fas kaktüsü uyandı . Büyüdüğü zaman sana böleceğim 🙂
Gerçekten şu üstteki arkadaşın yorumuna katılıyorum. Senin yazılarını okudukça hem kıskanıyorum ve kendimi eksik hissediyorum hemde seni örnek alıp kendimce hayatımı daha dolu yaşamaya özeniyorum. İyiki tanımışım seni.
Hepimizin farklı yetenekleri var : bende tam beli lastikli eteğin altını eğri gittiğimde senin kot ceket ya da trençkot yazını falan okuyup makinamı kırmak istiyorum 🙂
Senin kadar çizip boyayabilsem daha ne isterim:) Çok güzel bir şey yapıyorsun, ben sadece gezip gördüğümüz yerleri, biletleri, broşürleri dosyalıyorum, o da bir işe yaramıyor ya neyse:) Fotoğraflar en büyük yaram, hepsi bilgisayarda. Bastırıp albüm yapamamak kanayan yaram.
Defterlerinde Banksy gördüm, ne hoş bir kart olmuş.