IMG_7684

 

Ekşi mayaya ilk defa 2 yıl önce sevdalandım . İlk sevmeye başladığımda bu kadar vazgeçilmez bir aşk olduğunu bilmiyordum . Ama çok fena bağlıyormuş kendine .

İlk defa Bozcaada’ da çok meşhur olmuş bir ekmekten satın almak istediğimde başladı bu sevda .

Herkes ‘çılgınlar gibi’ bir ekmekten bahsediyordu. Sonradan gurme tarafım kendine engel olamadı ve ‘bende almalıyım’ moduna geçiş yaptı . Bu kadar anlatılan ne olabilir ki dedim . Pazarda  köylü teyzelerin 5 liraya sattığı tekerlek kadar olan ekşi mayalı  ekmekten ne farkı olabilir ki dedim . Ve hemen iletişime geçtim , bana tekrar mail atıp listeye adımı yazdırmam gerektiğini söylediler; ‘Ama önümüzde ki 1,5 ay tamamen dolu ‘ dediler ayrıca . Ben iyice meraklandım , hem 20 tl (en az ) hem 1,5 aylık bir  sıra ! .

Bozcaada’ya gelince gelip ekmeğimizin tadına bakabilirsiniz önerisi de geldi ama mekan Bozcaada’nın dışında kalınca bisiklet ile gitmek zor gelince kaldı . Zaten Mehmet gurur yapmıştı ‘ben bir ekmeğin peşine düşmem’ diye , ve derken anladım ki ben bu ekmeği tadamayacağım .

Ve tadamadım ,( halen ). Tadanlardan dinledim bir süre; muhteşem, harikulade , enfes diye …Sonra ‘kalk kızım Serra , kendi mayanı kendin tut , ekmeğini yap ‘ dedim. Ve gerçekten vazgeçilmez bir tutkunun içinde buldum kendimi. Ekşi maya tutkusu…

IMG_7698

Hemen internetten aradım ,taradım bana en uygun tarifi buldum . Onlarca tarif arasında Cafe Fernando ‘nun tarifini seçtim. 1. denemem , 2. denemem, 3. denemem  hep hüsran oldu . Hiç coşamadı mayam , kabaramadı , böyle göz göz  olmadı . Üstelik her şeyi kuralına uygun yapmıştım ,gramı gramına, ama olmadı . Son bir kez daha denemeye karar verdim aynı tarifi ve 4. denememde zafer benimdi . Artık yaşayan , canlı bir ekşi mayam vardı . Ona hoş geldin ailemize dedim ve 2. çocuğum gibi baktım .Sayesinde çok güzel ekmekler yaptım . Ama ona iyi  bir anne olamadım . Tatile giderken onu evde bıraktım , yalnız başına . Aç , susuz , unsuz. Eve döndüğümüzde kendini karartmış ve aramızdan ayrılmıştı .

Hemen her şeye yeniden başladım . Ve artık çok daha deneyimliydim . Maya yapma işini kavramıştım . Unutup öldürdükçe yenisini yaptım . Ve maya yapmak için en sevdiğim ay kesinlikle mayıs . Bütün doğanın uyandığı , kuş cıvıltılarını  duymak için pencereleri sonuna kadar açtığımız mayıs…

Ve bu mayısta yine sevgiyle yeni maya yaptım . Artık işi iyice öğrendiğimi gördüm . Geçen 2 yılda çok fazla tecrübe biriktirdim kendime . Mesela artık gramlar ve ölçüler ile uğraşmıyorum , sadece kıvamları önemsiyorum.

Pazarda ki teyzeye ‘sen nasıl yapıyorsun mayanı?’ diye sorduğumda ‘Unu ve suyu karıştır cıvık bir hamur yap  ,4-5 gün aynı hamuru un ve su ile besle ‘ diye kısacık anlatmıştı . Benim  şimdi uzun uzun bir girizgah yaptığıma bakmayın, mevzu aslında o pazarcı teyzenin söylediği kadar basit . Kendi püf noktalarınızı bulmanız yeter .

Bu kadar uzun yazdım çünkü ilk denemede olmadığını bilin istedim , sakın vazgeçmeyin istedim .  Her yiğidin bir yoğurt yiyişi varsa , her ekşi maya severin de bir maya tutuşu vardır. .

IMG_6372
Mayamın 2. günü

 

 

IMG_6444
Mayamın 5. günü

 

IMG_6467
5. günün akşamı

 

 

IMG_6465

IMG_6472
6. gün sabah

 

IMG_6533
6. gün öğleden sonra

IMG_6536

 

IMG_6619
çılgın 7. gün

IMG_6623

IMG_6613
ve muhteşem maya 🙂

 

 

Veee benim deneyimlerim ;

İlk gün, 1 kahve fincanı tam buğday unu ile  1 kahve fincanı tatlı suyu geniş ve cam bir kasede , tahta bir kaşık ile iyice karıştırdıktan sonra temiz bir kavanoza aldım .Üzerini ince bir tül ile kapattıktan sonra yanmayan bir fırının içine koydum .

2. gün ; mayam ‘ben geldim ‘ demişti ve resmen çıldırmış gibi kabarmıştı. Bu moralimi yerine getirdi. Akşam aynı ölçülerde tekrar besledim mayamı , ama unu fazla gelmişti , 3. gün mayamda hiç bir gelişme yoktu .

3.gün ; bir miktar su ve un ile tekrar besledim mayamı , yine ilk 2 gün olduğu gibi fırında beklettim . Eğer sizin de mayanız 2. 3. ya da 4. günde böyle olursa endişe etmeyin ve onu beslemeye devam edin . Suyu fazla geldiyse un , unu fazla geldiyse su ilave edin .

4. gün mayam yine uyanmamıştı , önce havaların yeterince ısınmamasına bağladım ama sonra baktım ki ölçü ile olmayacak bu iş . Maya akışkan değildi . 4. gün besleme işlemini yaparken mayanın boza kıvamına gelmesini sağladım . Yani ne çok katı , ne çok akışkan . Çünkü unu bol olduğu zaman kabaramıyor , suyu bol olduğu zaman ise un dibe çöküyor ve üstte su birikintisi oluyor ve maya yine aktive olmuyor .

5. gün sabah uyandığımda ,ilk yaptığım gidip Buse’yi öpmek oldu . 😀 tabii ki hayır , uyuyan çocuk uyandırılır mı ? Fırına yani mayama bakmak oldu. O kocaman kabarcıkları gördüğümde ağlayacaktım . Hemen yarısını ayırım ekmek mayaladım , kalan mayayı tekrar ‘göz kararı’ boza kıvamına gelecek kadar besledim su ve un ile .

6. gün , mayam yine bana karşı çok cömertti . Bölerek besledim ve dostlarıma vermek için yeni mayalar ayırdım . ( bu arada köylerde bir inanış olduğunu öğrendim . İnsanlar bir birlerine mayalarını biraz korkarak verirmişler, çünkü mayanı verdiğin o mayayı yaşatamazsa senin mayanda ölürmüş)

7.gün , artık muhteşem bir mayaya sahibim . Tekrar besledim , ve yarısını ekmek yapmak için ayırıp diğer yarısını 3-4 günde bir besleyerek yaşatmak için ağzı sıkı bir kavanoz ile buzdolabına koydum .

IMG_6627

Bu yıl, gün gün not ettim olanları , mayanın hareketlerini . Kesinlikle daha iyi gözlem yapmanızı sağlıyor bu maya günlüğü.

Ve benim okuyarak araştırarak sonra kendim deneyerek hem fikir olduğum bir kaç pratik püf noktası var . Eğer ekşi maya yapmaya kalkarsanız bu noktaları atlamayın ,

  • Kesinlikle tahta kaşık (ya da porselen,seramik ) kullanın
  • Kullandığınız saklama kapları mutlaka cam olsun (mayanın gelişimini  görmek açısından porselen pek sağlıklı değil )   ve mutlaka temiz.
  • Ölçü işine çok takılmayın , kıvamınızın BOZA kıvamında olması yeterli ,ne çok akışkan, ne de katı bir hamur olmasın .
  • Organik un kullanmanız daha sağlıklı ama şart değil , zaten ambalaja giren bir ürünün ne kadar organik olduğu tartışılır , ama ben city farm  markasından memnunum . Tam buğday unu kullanabilirsiniz (ama asla  beyaz un değil ) .
  • Mayanız olana kadar ağzını sıkıca kapatmayın , nefes alabilsin . Dış dünya ile iletişimine engel olmayın 😀 ve sırtını sıcak tutun 🙂
  • ev yeterince sıcak değilse kapağı kapalı bir fırın içinde bekletebilirsiniz.
  • Beslerken geniş bir kase içinde en az 5 dakika boyunca karıştırın ve her defasında yeni bir saklama kabı kullanın .
  • Musluk suyu kullanmayın .
  • Ve ilk gün beslediğinizde ona ‘aramıza hoş geldin ‘demeyi unutmayın 🙂

 

Ve eğer gerçekten ekşi maya yapmak isterseniz asla pes etmeyin , olumsuzluklarda vazgeçmeyin .İlk denemede olmasa da 4. denemede oluyor ve bir bakmışsınız artık sizin de kendi püf noktalarınız olmuş .

 

IMG_6375

Ve mis gibi kokan ekşi mayalı ekmekleriniz sofranın yıldızı olmuş

(Visited 4.672 times, 1 visits today)
Yazar

16 Yorum Var

  1. Eline sağlık Serracığım .ne güzel anlatımın var.bir çırpıda okudum.ekmeği tepsidemi yoksa ekmek makinasındamı pişiriyorsun.bende deneyeyim.yada gelince sende yerim .bende çok severim ekşi mayalı ekmeği.kızını ve seni kocaman öpüyorum.eşine selamlar.kocaman Yürekli kızım benim.

    • Çok teşekkür ederim Firdevs teyzecim 🙂 yazarken de hep ‘acaba sıkıcı oldu mu yazı , insanlar okumakta zorlanırsa ? ‘ diye çok düşünüyorum . Sonra böyle güzel yorumlar okuyunca çok seviniyoum , tamam doğru yoldasın diyorum . Bir gün evimde sana yaptığım ekmeklerden ikram etmeyi çok isterim 🙂

      • ben ilk eksi maya denedim bugun 8, gun hala kabarciklar olmadi hergun yarisini dokup ayni olcude un ve su koyuyorum guzelce karistiriyorum ustunu folye ile kapatop ustunde delikler actim hava alsi diye acaba olmadimi mayam nedenini soylermisinz

        • admin Reply

          Merhaba , alüminyum folyo ile mi kapatıyorsunuz ? Şu an bir tek olumsuz olarak o var gibi , ince ( tülbent gibi ) bir bez ile kapatmalısınız ağzını , hava almalı bir yandan . Belki odanın sıcaklığı doğru oranda değildir , bilemiyorum keşke daha fazla yardımcı olabilsem

  2. günaydın,
    eline sağlık.evde ekmek yapmaya bayıırdım,yok öyleli yok böyleli:) birden dur geldi uzun zamandır yapmıyorum,ancak ekşi mayalı ekmek fikri içimi coşturdu,öyle güzel anlatıp,fotoğraflamışsın ki,deneyeceğim.
    sevgiler

    • Yorumlarınızı özlemişim .Kedili evinizde ekşi maya kokusu da yükselsin 🙂

  3. Gamze Köse Reply

    Mayadan anlamam ama ekmekten anlarım, ne de olsa iyi bir yiyiciyim. Ekmeğimi kapıp anneme getirdim,hikayesini anlattım,yazını okudum ve fotoğraflarını gösterdim. “Bu devirde böyle bir kadın olsun, valla bravo! Mayasını,ekmeğini yapar,dikişini diker,yazı yazar,güler yüzlü,konuşkan,bak ne güzel fotoğraflar da çekiyor” dedi. Belki daha sıralamıştır ama ben bu kadarını hatırlıyorum. Kendimi ezik hissedince dinlemeyi kesmiş de olabilirim. Annem seni evlatlık alabilir haberin olsun. Sen her annenin çocuğuna örnek gösterdiği “bak sen de böyle ol” diyeceği bir arkadaşsın.

    • Yaaaa Gamze gözlerim doldu resmen 🙂 çok teşekkür ederim bana bu kadar motive edici şeyler yazdığın için 🙂 Annen o kadar tatlı bir kadın ki seve seve onun da evladı olurum 😀 Sende de çok fazla cevher var , sen sadece fotoğraflayıp yazmıyorsun 😀

  4. senin yazıların kesinlikle çok güzel resimleri olan masal kitapları gibi. insan nasıl okuyup bitirdiğini anlamıyor. ekşi maya işi bana uzak olsa da hem maya için hem de bu güzel fotoğraflar için ellerine, emeğine sağlık canım 😉

    • Ben böyle yorumlar okuyunca kesinlikle çok gaza geliyorum ve diyorum ki bırak bütün işi gücü sadece bloğa yazı yaz 🙂 Size bir gün ekşi maya günü mü yapsam ki 😀

  5. Ah ne güzel de fotoğraflamışsın! Bayıldım:)
    Ekşi maya hala becerebildiğim bir şey değil, içimde sızı. Hele senin gönderdiğini de öldürdüm ya, iflah olmam ben:)

    • teşekkür ederim Semi’cim . Aslında maya beslemek çok keyifli bir iş ama başlayana , ‘tamam oldu bu ‘ diyene kadar biraz zaman alıyor . Eeee ben sana o zaman ekmek yollamalıyım 🙂

  6. Ay ne güzel yaa. yazıyı kaç defa okudum eşime söyleyip duruyorum bende yapıcam diye, en sonunda taktın bu ekşi mayaya dedi 🙂 Bi deniycem bakalım ama ne zaman bilmiyorum…

serrafun için bir cevap yazınCevabı iptal et