img_2548

 

Çocuk kitapları okumayı sevdiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum . Mesela eğer çocuk kitaplarını okumayı sevmeseydim Şair Kısakulak ve Şirin ile hiç tanışamayacaktım . Belki Yıllar sonra Buse okuyacaktı , elinde bu kitapla eve gelecekti ve bir koltuğa gömülüp bu kitabı okuyacaktı ve okurken kıkır kıkır gülecekti . O  zaman ilgimi biraz çekecekti , şöyle bir bakacaktım o kadar . Ama dediğim gibi ben şanslıyım ve Eva Furnari ‘nin bu çok ama çok fazla sevimli kitabını o zamanların gelmesini beklemeden okudum .

img_2550


Son zamanlarda en keyif aldığım çocuk kitaplarından biri oldu Şair Kısakulak .

Şair Kısakulak son derece içine kapanık ve bir kulağı diğerinden biraz kısa olan , dış görünüşü diğer tavşanlara göre biraz farklı  bir tavşan . Ve Hızlıkoşanlarköy’de yalnız yaşamakta . Ama bu yalnızlığını yazdığı şiirler ve hikayeler ile gideren ünlü bir şair ve yazar o . Yazdığı şiirlerden ve kitaplarından başka hiç arkadaşı yok . Çünkü Şair Kısakulak kimse ile konuşmayı sevmiyor . Iıım ve şairimiz biraz aksi ve fazlasıyla alıngan  , eserlerinin eleştirilmesinden hiç hoşlanmıyor .

Postacı Tavşan ona sık sık kucak dolusu hayran mektubu getiriyor ama o hiç birini açıp okumadan bir kutunun içine fırlatıveriyordu . Ama bir gün postacının getirdiği mektuplar arasında ipek kurdelesi olan mor bir zarf dikkatini çeker ve açıp okumaya başlar . Mektup Şirin adında bir tavşandandır . Ve bu mektup Şair Kısakulak’ın pek hoşuna gitmez , çünkü Şirin Koşaradım  bay Kısakulak’ın şiirlerini ve hikayelerini kasvetli bulmaktadır , bazı hikayelerinin sonunun korkunç olduğunu yazacak kadar ileri gider , hatta ve hatta Şair Kısakulak’ın  eserlerinin sonunu kendine göre değiştirir. Aman Allah’ım bu nasıl bir küstahlıktır . Şirin Koşaradım’da kimdir ? Şair Kısakulak mektubu buruşturup çöpe atar . Ama yazılanlar buruşturulup çöpe gitse de Şair Kısakulak’ın aklından çıkmaz bir türlü ve Şirin’e bir cevap mektubu yazmaya karar verir.

Ve böylece aralarında bir mektuplaşma başlar. Şirin, Şair’imizi çay içmeye davet eder mektuplarında ama Kısakulak buna pek cesaret edemez . Ama yağmurlu bir günde Şirin’den gelen ve yağmur damlalarıyla ıslanıp yazıları yer yer silinen bir  kartpostal her şeyi değiştirir. Bundan sonrasını bence okumalısınız . Asıl eğlence bu kartpostaldan sonra başlıyor 🙂

img_2551

Buse’nin 8-9 yaşına gelene kadar dikkatini çok fazla çekmeyecek bir kitap olsa da ben kitaba bayıldım. Çizimleri , anlatımı çok çok güzel . Kitabın yazarı ve çizeri Eva Furnari . 60 fazla kitabı olmasına rağmen dilimize çevrilen ilk ve tek kitabı Şair Kısakulak . Bu kadar kaliteli bir kitabı kendi dilimizde okumamızı sağladığı için ayrıca Tudem yayın evine ve çok başarılı çeviri için Nazlı Gürkaş’a  çok içten sevgi ve saygılarımı sunuyorum , teşekkürler diyerek daha fazla Eva Furnari kitabı talep ediyorum 🙂 ( Mesela bir Listas Fabulosas hiç fena olmaz , ilk ben alacağım söz )

Kitap mutlu bir son ile bitiyor  ( bayılırım mutlu sonlara ) . Ama sayfaları çevirmeye devam ediyorsunuz . Çünkü kitabın son sayfaları P.S  , yani ‘bir kitabın ya da mektubun ardından yazılan not ‘ ile devam ediyor . Şirin’in ve Şair Kısakulak’ın aileleri bize ufak P.S’ler verirken her sayfada yeni bir şey öğreniyoruz ; Otobiyografi , fabl , mektup ( evet maalesef bir çok minik mektubun ne olduğunu bilmiyor ) telegram gibi kelimelerin açıklamaları var . Çok sevimli öyle değil mi ?

img_2552

 

Farklılıklar , içsel ve dış görünüşte ki farklılıkların kabul edilmesi üzerine çok güzel bir hikaye . Bu yaşımda ben bile bu kitaptan ‘eleştiriye açık olmanın ‘ aslında çoğu durumda çok güzel sonuçlara vesile olduğunu öğreniyorsam bunu kabullenmekte zorlanan bir çocuk için bu kitap şahane bir hazine .

Ve tariflere bayılan benim için kitapta tarif olması mutluluğumun ikiye katlanması demek  . Şair Kısakulak’ın Şirin’e gönderdiği mektupların birinde büyükannesinin yaptığı çikolata toplarının tarifi var. Yani eğer bir hikaye kitabına bir tarif girmeyi hakkediyorsa onu denememek haksızlık olur.

Tarifin aslı  Hindistan cevizli bisküvi ile , ama  ben tabii ki de Hindistancevizli bisküvi  bulamadım , onun yerine oreo ve Anna’nın zencefilli bisküvilerini (meşhur ikea bisküvisi) kullanıp harcın içine Hindistan cevizi ekledim . Aaa bunu tabii ki Şair Kısakulak’a bir mektup yazarak bildirdim .

 

img_2544

 

Mektubun cevabını bekleyemedik ve Buse ile yapımı son derece kolay olan çok lezzetli çikolata toplarını yaptık . İşte tam bu kısımda kitap Buse’nin son derece ilgisini çekti . ( Mektubun aslını bir gün Buse bu kitabı okur ümidi ile kitabın arasına sakladım , umarım o zaman gelince kitabı okurken bu mektup onu mutlu eder. Bir kopyasını da mektup almaya bayılan ve Şair Kısakulak hayranı bir dostuma postaladım )

 

img_2577

 

img_2596

Şair Kısakulak’ın büyükannesinin çikolata topları ;

İhtiyacınız olanlar ,

( miktar belirtmiyorum , dilediğiniz kadar kullanabilirsiniz her malzemeyi . Pişirme gerektirmeyen hamurunuzun ele yapışmayan bir kıvamda olması yeterli )

  • Dilediğiniz bir bisküvi
  • Bir miktar süt
  • Hindistancevizi
  • çikolata (toz halinde )
  • süslemek için kakao

Bisküvilerinizi kırarak robottan  geçirip un ufak yapın ve büyük , derin bir kaseye alın . Daha sonra bir miktar çikolatayı kırarak robota alın ve toz haline gelene kadar güzelce çekin (kahvedünyası’nın para çikolataları işinizi kolaylaştırabilir ) . Ve kaseye ekleyin . Damak tadınıza göre Hindistan cevizini ekleyin . Bu toz karışımı bir kaşık ile güzelce karıştırın ve daha sonra sütü azar azar ekleyin . Yumuşak ve ele yapışmayan bir kıvam almalı . Güzelce yoğurduktan sonra 15 dakika kadar buzdolabında dinlendirin . Ve sonra fındık büyüklüğünde yuvarlak toplar yapın . Daha sonra kakao ile (ya da ceviz , renkli şeker v.s..) süsleyin .

img_2593

afiyet olsun .

 

img_2588

 

 

(Visited 692 times, 1 visits today)
Yazar

İşte bunlar hep can sıkıntısı

1 Yorum Var

  1. Sevgili serra sen hep yaz!hep cocuk kitabi öner!postlarini okurken baska bir diyara gidiyorum..icim enerji ve huzur doluyor…canim hep biseyler cekiyor seni ve anlatimini cok seven arkadasin..

Bir Cevap Yazın