Bu kitabı bir kitapçıda ya da bir arkadaşımın kitaplığında görmüş olsaydım hiç şans vermezdim , eminim . Çünkü genellikle hakkında hiç bir bilgim olmayan kitaplarda ilk baktığım kapak tasarımı ve kitabın adı …
Kanadı Kırık Kuşlar ve Tavuk Kievski
Okumaktan büyük keyif aldığım Ayşe Kulin kitaplarına uzun bir süredir ara vermiştim. Öyle belirli bir sebebi yoktu , listeye hep başka kitaplar girdi , Ayşe Kulin sonraya kaldı .
Ama canım Burcu yeni yıl hediyesi olarak bana okumak istediğim ‘Kanadı Kırık Kuşlar’ ı gönderince ve konusu çok ilgimi çekince çok fazla beklemeden okumak istedim .
Saçaklı Mantı
Ege mutfağını ve yemeklerini çok seviyorum . Zeytinyağlıların hakim olduğu , sağlıklı ve lezzetli bir mutfakları var .
Özellikle otların çok fazla kullanılıyor olmasını seviyorum . Turp yaprağını bile pide yaparken kullanabileceğiniz bir tarifleri var , daha ne olsun ki zaten .
Çanakkale’de yaşamaya başladığım günden beri mutfağına hayranım . Şevketi Bostan’ı , deniz börülcesi salatasını , melki mantarını , lakerdayı ,mafişi ilk defa Çanakkale’de yedim . Ve hepsinin tadına hayran kaldım .
Yılbaşı Keki
Aslında sadece yeni bir yıla girmemize günler kala yaptığım ve üzerini yeni yıl temalı bir stencil ile süslemeye çalıştığım için yılbaşı keki dedim . Yoksa kendisi öyle geleneksel yılbaşı keklerinden değil . Hatta bence ‘baharatlı kış keki’ deseydim bu keke çok daha fazla yakışırdı .
Fas’ta ne yenir ne içilir , Fas’tan ne alınır ?
Çok mutluyum çünkü sonunda Fas yazılarının sonuna gelmiş bulunmaktayım . Kendim bile halen inanamamaktayım ve sürekli Fas dosyasını açıp bakıyorum. Ama gerçekten bitti. Hem de en sevdiğim bölüm ile ; yeme içme ve alışveriş 😀
Ekşi Mayalı Tarhana
Çok merak ediyorum bizi yıllarca kim neden kandırdı ? Evet kızlar kandırılmışız , ‘tarhana yapmak çohh zorrr , herkeşler yapaman ‘ diye diye bizi hazıra alıştırmışlar . ‘ Annem yapıyor zaten , hem çok zormuş kim uğraşacak onunla’ ,’Kaynanam sağ olsun yapar her yıl verir, eli de lezzetli yani’ diye kendimizi de kandırmışız . meğer tarhana yapmak hiç öyle kulaktan kulağa yayılan efsanede ki gibi zor değilmiş.
No:22 – Gamze Bursa
Ramazan ayının en mutluluk verici yanlarından biridir sanırım kalabalık iftar sofraları . Herkesin aynı anda masada yerini alması ve topun sesini beklemesi . ‘Allah kabul etsin’ duaları ile açılan oruçlar , ‘şükür’ cümleleri … masada olan herkesin çocukluğunun ramazanlarından kalan anılarını anlatması , çatal kaşık seslerine karışan ‘çorbada iyi geldi ‘ , ‘ tuzu uzatır mısın’ , ‘biraz daha pide alabilir miyim ‘ sesleri… ‘Ne gerek vardı bu kadar şeye bir çorba bir pilav yeterdi’ yorumları ev sahibinin ‘ ben bir şey yapmadım ,sofra Ramazanın bereketi işte ‘ karşılıkları …Bereketli Ramazan sofraları …
Ekşi Maya
Ekşi mayaya ilk defa 2 yıl önce sevdalandım . İlk sevmeye başladığımda bu kadar vazgeçilmez bir aşk olduğunu bilmiyordum . Ama çok fena bağlıyormuş kendine .
İlk defa Bozcaada’ da çok meşhur olmuş bir ekmekten satın almak istediğimde başladı bu sevda .
Herkes ‘çılgınlar gibi’ bir ekmekten bahsediyordu. Sonradan gurme tarafım kendine engel olamadı ve ‘bende almalıyım’ moduna geçiş yaptı . Bu kadar anlatılan ne olabilir ki dedim . Pazarda köylü teyzelerin 5 liraya sattığı tekerlek kadar olan ekşi mayalı ekmekten ne farkı olabilir ki dedim . Ve hemen iletişime geçtim , bana tekrar mail atıp listeye adımı yazdırmam gerektiğini söylediler; ‘Ama önümüzde ki 1,5 ay tamamen dolu ‘ dediler ayrıca . Ben iyice meraklandım , hem 20 tl (en az ) hem 1,5 aylık bir sıra ! .
saKın KımılDama
Bazı kitaplar vardır, daha ilk cümlesi ile içinize işler . Satırları okurken yutkunmakta zorlanırsınız . Sayfalar ilerledikçe ağlamak istersiniz ama bir damla gözyaşı bile akıtamazsınız. Ama içinize damla damla akar, işte Margaret Mazzantini ‘nin Sakın Kımıldama kitabı insanın ruhunun en derin yerlerine erişebilen , içten içe ağlatan bir kitap.
Kitabı okudukça her sayfada hissettiğim acı sanki daha fazla arttı.
Margaret Mazzantini’nin kalemine bir kez daha hayran kaldım . Bir kadının, bir erkeğin hatta bir babanın duygularını bu kadar güzel anlatabilmesine inanamadım .
Eğer başarılı ama hayatından sıkılmış bir cerrah olan Timoteo ‘nin hikayesini başka bir anlatımla okusaydım Timoteo’den nefret ederdim , İtalia’ya kızardım , bir ağız dolusu söylenirdim . Ama öyle olmadı ; ne Timoteo ‘den nefret ettim , ne İtalia’ya kızabildim .
Bu başka bir hikaye , bambaşka bir anlatım . Kitaptan o kadar çok satırın altını çizip defterime not ettim ki …Sadece defterime değil ruhuma yazdım .